Sepetim

Sepetiniz boş

Sepetim

Sepetiniz boş

Varoluşçu Terapi


VAROLUŞÇU TERAPİ


Psikanalizin medikal çalışmalar ve bilinçdışına çok fazla atıf yaptığını, Davranışçı Terapi’nin fazla deneyselci olduğunu ve insan yaşamının deneysellik için çok fazla elverişli olmadığını ve bunun gibi nedenlerle diğer psikoterapi kuramlarından ayrılmayı tasarlayarak ortaya çıkan bir terapi biçimidir. Bu kuram belirli kurallar tarafından çerçevelenmiş olmaktan ziyade felsefi tarafı ağır basan bir öğreti niteliği taşımaktadır. Bir nevi Varoluşçu Terapi durumu yansıtan aynı zamanda da duruma tepki olarak ortaya çıkmış bir öğretidir.


Varoluşçu Terapi’nin 4 önemli ismi bulunmaktadır. Bunlar; Irwin Yalom, Carl Rogers, Rollo May ve Victor Frankl olup, her biri nüanslar ile birbirinden ayrılmaktadır. Varoluşçu düşünürler öznelliğe ve bireyselliğe değer veriyor, aynı zamanda günümüz insanların yalnızlıklarını ve çaresizliklerini dile getirerek birbirlerini tanımalarını; kimliklerini kazanmalarını ve bilinçlerinin farkına varmalarını istemektedir. Ayrıca varoluşçuluk anlamında herkesin korku yaşadığına inanılır. Bu korkunun temelinde hayatta kalma, var oluşumuza anlam bulma ihtiyacı yatar.