Sepetim

Sepetiniz boş

Sepetim

Sepetiniz boş

Varoluşsal Problemler


VAROLUŞSAL PROBLEMLER


Siyasal toplumsal modernitenin somut yaşamda tezahür eden sonuçlarından birisi de bireyin gelenekler ve geleneksel değerler olmaksızın varlığıyla yalnız kalmasıdır. Daha önceki çağlarda bireye yönünü gösteren, ona varlığının amacını işaret eden rehberler, katı olan her şeyi buharlaştıran modernite ile birlikte ortadan kalkar. Modern zamanlarda birey, varlığı ile arada kendisini denetleyen hiçbir müessese olmadan karşı karşıya gelir. Artık bireyin bir varlık olarak yerine getirmesi gereken görevleri vardır ve birey, bunları yalnızlığı içerisinde üstlenmek, yerine getirmek zorundadır.


Bireyin bir varlık olarak gerçekleştirmesi gereken en temel görevi, kendisindeki varlığı var kılması, onu zamana eklemlemesidir. Diğer bir ifadeyle birey, varım demek, varlığının sorumluluğunu üstlenmek zorundadır. Hemen daima bir bunalımın eşlik ettiği bu sorumluluk, bireyin behemehal kendisinin halletmesi gereken birçok kaygı/korkuya da sebep olur. Varoluşçu psikoterapi, bireyin varlığı karşısında yalnız ve sorumlu olduğunu anladığı an karşılaştığı ve mutlaka halletmesi gereken dört temel kaygısı (anksiyete) olduğunu söyler. Bunları; ölüm, özgürlük, anlam ve yalnızlık olarak sıralar.